TANIMADIĞIMIZ SÜPER TAHILLAR!

0
10556

Gezegende daha keşfedilecek ne çok bitki türü var diye hayıflanadurun, aslında insanlık tarihine göre eski ancak modern zamanlara gelene dek hükmü kaybolmuş birçok tür, ikinci ve gerçek keşfini bekliyor. Şimdi size bahsedeceğimiz bu birbirinden zengin tahıl türleri, ne bugün keşfedildi, ne de yapay olarak üretildi. Milattan öncelere uzanan bu tahılların kimine imparator yiyeceği diye el sürülmemiş, kimisi belli bir coğrafi alanda sınırlı kalmış, kimisi ve büyük çoğunluğu da geçmişten bugüne yalnızca besicilikte kullanılmış. Bu denli eski de olsalar bir bölümünün adını yeni duyacağınızı hatırlatalım. Ayrıca hemen akabinde niyetine girseniz dahi yiyemeyeceğinizi de. Çünkü bu 5 tahılın 3’ü henüz ülkemizde yok ya da tüketime henüz hazır halde değil. Bu 5 tahıl kadar listeye alınmayı bekleyen daha yüzlerce bitkinin olduğunu tahmin etmek hiç de güç değil. Gezegenin otçul canlıları olarak, içgüdüleriyle hareket eden otçul hayvan dostlarımızı gözlemleyebilmek, beslenme alışkanlıklarından sonuçlar çıkarmak, tetkik etmeye değer daha birçok alternatifin varlığını bize hatırlatıyor olacaktır kuşkusuz. Şimdi, 21.yüzyılın mutfağında süper gıda olmaya aday alternatiflerimizde sıra…

KANİWAvega-3-204

Peru ve Bolivya’da yetişen Kaniwa’nın geçmişi Azteklere kadar dayanır. Protein ve amino asit zengini mükemmel bir tahıldır. Demir oranı son derece yüksektir ve glüten içermez. Kaniwa, yüksek seviyelerde flavonoidler ihtiva etmektedir Flavonoidler hücrelerin zarar görmesini engelleyen güçlü antioksidanlardır. Ayrıca kaniwa, esansiyel aminoasitler bakımından tam protein kaynağıdır. Koyu kırmızımsı-kahverengi renkli kaniwa, kinoaya akraba bir tahıldır ancak boyut olarak yaklaşık yarısı büyüklüğündedir; o nedenle de hızla pişer. Kinoa ve Kaniwa arasındaki en temel farklardan biri de, kinoada bulunan saponin maddesinin kaniwada bulunmamasıdır. Saponin sabunsu bir maddedir ve suda erir. Bulunduğu ortama ekşimsiacımsı bir tat verir. Ve bu nedenle kuzen
kinoa, bu baskın tadın yok edilmesi için mutlaka birkaç defa yıkanmalı ve saponinden arındırılmalıdır. Kaniwa da bu şart değil. Kaniwa, kinoa gibi cevize benzer bir tada sahiptir ve çok yönlü kullanılır. Kaniwayı, meyve-sebze salatalarından, ekmeklere, hamur işi süslemesine, bulgur niyetine ya da bağımsız, çok yönlü kullanabilirsiniz. Pişirme Önerisi: Kaniwayı yıkayıp çok ince bir süzgeç yardımıyla suyunu süzün (opsiyonel). 1 bardak Kaniwa için 2 su bardağı sıvı kullanın. Bir taşım kaynatarak ısıyı azaltın ve 15 dakika pişirin. Kaniwa durulanmalı mı? Saponin içermediği için piştiği şekliyle kullanabilirsiniz, durulamaya gerek yoktur.

SORGUMvega-3-205

Sıcağa ve kurağa dayanıklı buğdaygiller ailesine ait bir yem bitkisidir. Aynı zamanda Milo ve Süpürge Darısı isimleriyle de bilinen Sorgumun kökeni binlerce yıl öncesine Mısır’a dayanır. Dünyanın en eski tahıllarından biridir. Hali hazırda buğday, mısır, pirinç ve arpadan sonra dünyada beşinci en çok üretilen tahıldır ancak bugüne dek genellikle hayvan yemi olarak kullanılmış
tır. Kuraklığa dayanıklı ucuz bir bitkidir. Rengi kırmızı, kahverengi, sarı veya beyaz olabilir. Zengin besin değerinin yanı sıra glüten içermeyen bu tahıl, çölyak hastalığı ve glüten duyarsızlığı olan insanlar için güvenli bir alternatif olarak kabul edilmiştir. Vücut tarafından yavaş sindirilir ve yavaş emilir. Bu nedenle uzun süre tok tutar, açlık süresini geciktirerek kan şekeri ve insülin seviyesini düzenlemeye yardımcı olur. Afrika’da çokça tüketilir. Sorgum, doymamış yağ, protein ve lif
bakımından yüksek bir besin değerine sahiptir. Ayrıca fosfor, potasyum, kalsiyum ve demir gibi minerallerce de zengindir. Tiamin, riboflavin, niasin, B6 vitamini (piridoksin), folat ve pantotenik asit gibi B grubu vitaminleri içerir. Aynı zamanda yaban mersini ve nardan daha fazla antioksidana sahiptir. Kolon kanseri hücrelerine karşı güçlü antiproliferatif (çoğalım önleyici) etkiye sahip olduğu rapor edilmiştir (Tarım ve Gıda Kimyası Dergisi . 2009 Mart 11, 57 (5): 1797-804) Pişirme Önerisi: Sorgum un halinde ya da kaba çekilmiş formunda lapa, pelte ya da ekmeklerde buğday unu ile karıştırmada kullanılabilir. Sorgumun yoğun bir tadı olmadığı için besin değeri yükseltmek amaçlı bütün tariflere eklenebilir. Hamur işleri, salata, ekmek ve tatlılarda kullanılabilir.

TEFFvega-3-207

Teff, Etiyopya’nın göz bebeği, geçmişi çok eskiye dayanan küçük taneli geleneksel bir tahıldır, hatta dünyanın en küçük tahılı. Ortalama haşhaş tohumu boyutundadır. Khakshir olarak da bilinen Teff, mor, krem, bronz, kahverengi veya koyu kırmızı renkte olabilir. Kalsiyum başta olmak üzere, demir ve lif açısından zengin, protein deposu, cazip bir bitkidir. Sekiz temel amino asit ihtiyacını da karşılayan Teff, tam protein kaynağıdır. Aynı zamanda glutensiz
olması sebebiyle de çölyak hastalarının tercihidir. Kan şekeri ve insülin dengeleyicidir. Çok önemli bir amino asit kaynağı olan Teff, metabolizmayı hızlandırarak kilo vermeyi de kolaylaştırır. 1 fincan pişmiş Teff, günlükkalsiyum ihtiyacının %40’ını karşılar. Teff, kan plazmalarındaki birincil protein olan albümin içerir, bu da vejetaryenler ve veganlar için yumurtasız bir albümin kaynağı anlamına gelir. Tadı biraz kestane, bir parça da cevizi andıran Teff’in faydaları saymakla bitmiyor. Kahverengi pirince oranla %50 daha fazla protein, 5 kat fazla lif ve 25 kat daha fazla kalsiyum içeriyor.
Bu Afrika tam tahılı, Etiyopya’ya özgü bir bazlama olan injera ekmeğine, süngerimsi yapıyı veren anahtar malzemelerden biridir. Aynı zamanda glütensiz bira üretiminde kullanılmaktadır. Kaniwa ve Kinoanın ardından dünyanın yeni süper besini olmaya aday bir tahıldır. Yüksek besleyicilik özelliği ve artan talep nedeniyle Etiyopya’nın ardından Avusturalya, Hollanda, Hindistan ve Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerde de Teff üretimine başlanması, ürüne kolay ulaşılabilirliği artıracak bir unsur olarak görülmektedir. Pişirme Önerisi: Hamur işlerinde un ya da tohum formunda, barlarda kaplama malzemesi olarak kullanılabilir. Teffi hem tahıl hem de öğütmek suretiyle un olarak kullanabilirsiniz. Teff unuyla ekmek mayalayabilir, tahılındanyemek veya salata yapabilirsiniz. Hacminin 4 katı su ile pişirilir. Pişme şekli ve süresi bakımından kinoa’ya benzer.

KARABUĞDAYvega-3-206

Adında Buğday kelimesi geçiyor olması sizi yanıltmasın, bu bildiğimiz anlamda bir buğday değil. Greçka adıyla da bilinen karabuğday, kuzukulağıgiller familyasındandır ve şekil olarak üçgen görünümlüdür. Karabuğday, doymamış yağ asitleri, aminoasitler, antioksidanlar,B1, B2 ve E vitaminleri başta olmak üzere birçok vitamin, fosfor, çinko, bakır ve magnezyum içeriyor.
Türkiye’de ilk kez Konya’da üretilen, glütensiz olması sebebiyle çölyak hastaları için zengin bir besin kaynağı olan karabuğdayda, kolesterol de bulunmaz. Karabuğday, ayrıca glütensiz bira yapımında da kullanılıyor. Yüksek kan basıncı ve yüksek kolesterol riskinin azalmasının yanında, kan şekerini dengeleyici ve açlık hissini bastırıcı bir etkisi de var. Karabuğday tanelerindeki protein miktarı %11-12 arasında, bu oran soya fasülyesinden bile yüksek. % 2 de yağ içerir. Esansiyel aminoasitlerin 8’ini de içerir. En iyi bilinen özelliği, hazmedilir proteini en yüksek oranda bulundurmasıdır. Karabuğday çok hızlı büyüdüğü için yetişmesi esnasında genellikle pestisit veya diğer kimyasallar kullanılmaz. Diğer buğday çeşitlerinin aksine çiçekli ve ballı bir bitki olması nedeniyle arıların da rağbet ettiği bir bitki türüdür. Son dönemde tarım ilaçları ve diğer çevresel etkenler nedeniyle azalan arı popülasyonuna karşı besleyici özelliği, yetiştirilmesinin teşvikini gerektiren bir başka ayrıntıdır.
Ayrıca karabuğdayın anti-alerjik olması sebebiyle kabukları, tüy, toz ve polen alerjisi olanlarda yastık doldurmada kullanılmaktadır. Pişirme Önerisi: Karabuğday ile çok çeşitli salatalar, pilavlar yapabilirsiniz. Önceden ıslatmaya gerek olmayan bir tahıl olan karabuğdayın pişirme süresi de kısadır. 1 bardak karabuğdayı 1 buçuk bardak su kullanarak ortalama 12-15 dakikada pişirebilirsiniz. Dilediğiniz salata malzemesiyle çeşitlendirerek alternatif tatlar yaratabilirsiniz.

SİYAH PİRİNÇvega-3-208

Adını mora çalan siyah renginden alan siyah pirincin modern zamanlara gelmesi hiç de kolay olmamış. Son derece değerli olan bu pirinç, Asya’da yüzyıllarca korunmuş. Çin hükümdarlarının özel besini olan siyah pirinç, uzun yıllar sadece zengin mutfağına ait pahalı bir gıda olmuş, bu nedenle adı “yasaklı pirinç” olarak da biliniyor. Ama artık Asya dışına çıkan siyah pirinç, beyaz ve hatta kahverengi pirince göre yüksek besin değerleri nedeniyle çokça tercih ediliyor ve ekim alanları giderek yaygınlaşıyor. Türkiye’de ilk kez Edirne’de üretimine başlanmış. Kendine siyah rengi veren doğal renk pigmentlerinin bir sonucu olarak eşsiz bir antioksidan kaynağı siyah pirinç. Antioksidan miktarı, içeriğindeki antisiyonin nedeniyle kahverengi pirinci bile geride bırakıyor. Pirinç üzerindeki kepek, önemli miktarda E vitamini içerir; bu da bağışıklık sistemini güçlendirir ve serbest radikal hasarına karşı hücreleri korur. Amerikan Kimya Derneği tarafından sunulan bir çalışmaya göre, 1 kaşık dolu
su kepekli siyah pirinç, bir kaşık dolusu böğürtlen ve ya yaban mersininden daha fazla antosiyanin antioksidanı, lif ve E vitamini içeriyor ve buna karşılık bu gıdalara oranla daha az şeker. Pişirme Önerisi: Siyah pirinci pişirmeden önce en az üç defa su dolu bir kabın içerinde 10 dakika kadar beklettikten sonra her defasında akan suyun altında iyice yıkayın. Siyah pirincin ölçüsü 1’e 2’dir. 1 ölçü siyah pirince 2 ölçü sıvı ekleyerek ortalama 30-35 dakika kadar pişirilir.

vega-3-209

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here