Vejetaryen / Vegan ol!
Çevreyi önemseyen günümüz jenerasyonu, iklim değişimi ile olan savaşlarında finansal kaynaklar yerine ağızlarını kullanmalı ve et yemeyi bırakmalılar. Yaygın ekonomik adaletsizlikler, nüfus artışı, sürdürülemez tarımsal faaliyetler ve iklim değişikliklerine ilave olarak, NASA’nın kısmen finanse ettiği bir projenin sonuçlarında, şu anki haliyle bildiğimiz medeniyetin önümüzdeki yüzyılda bir çöküşe doğru ilerlediği ve bir şeyler yapmak için fırsatın kaçmak üzere olduğu belirtiliyor. Bu demek oluyor ki şu yaşadığımız yüzyıl, anlamlı bir değişim sağlayabilmek için elimizdeki son şans. Fakat bunu nasıl sağlayacağız? Beslenme alışkanlıklarımızda bir devrim yapmanın vakti geldi. Günümüz jenerasyonu (1980 – 2000 yılları arasında doğanlar) 200 milyar dolarlık bir ekonomik büyüklüğe sahip. Bu grubun önemli bir bölümü vejetaryen veya vegan beslenmeye geçmesi halinde çok önemli bir ekonomik ve çevresel etki yaratma gücüne sahip olacaklar. 2012 yılında dünya genelinde 7,1 milyar insan nüfusuna karşılık 70 milyar hayvan yetiştirilmekteydi. Yapılan bir araştırma hayvan yetiştiriciliğinin iklim değişikliğinin en önemli nedenlerinden birisi olduğunu ortaya koydu; çünkü havayı ve su kaynaklarını inanılmaz ölçüde kirletiyor. Ayrıca aynı çalışma hayvancılık sektörünün tarım alanlarını en fazla kullanan sektör olduğunu da ortaya koydu. Hayvan yetiştiriciliğinin iklim değişikliği üzerindeki etkisinin tam olarak ne kadar olduğu hakkında çeşitli tartışmalar var. Araştırmalar oranı %18(2006 BM Gıda Raporu) ile %51 arasında göstermekte( 2009 World Watch Calışması). Birçok diğer çalışma da bu iki oranın arasında bir etkiye işaret ediyor ama hepsinde varılan sonuç aynı: insanlığın iklim değişikliği ve kaynakların hızlı tüketimini önlemek için daha az et tüketmeleri gerekiyor.
Hayvanları yemek için yetiştirmek, salınan metan ve nitro oksit nedeniyle, atmosfere dünyadaki tüm otomobil, deniz taşıtı, uçaklar ve trenlerin toplamının saldığı sera gazlarından fazlasını salmakta. BM 2006 raporuna göre 20 yıllık bir süreç içinde metan gazı karbondioksite göre 86 kat daha fazla iklim değişikliği potansiyeline sahip. Atmosfere salınan metan ve nitro oksit gazlarının azaltılabilmesi on yıllar içinde sera gazı miktarında önemli düşüşler sağlayabiliyor. Diğer yandan karbondioksit aynı oranda azaltılabilse dahi etkisi o denli yüksek olamıyor. Evet, eti bırakmanız karbon ayak izinizi otomobil kullanmayı bırakmanızdan daha fazla küçültecektir. Hayvan yetiştiriciliği sırasında ortaya çıkan metan ve nitro oksit salınımlarına ilave olarak, endüstriyel hayvancılık dünya genelindeki orman alanlarının tarım arazileri için yok edilmesinde %75 paya sahip (hayvanların beslenmesinde sıklıkla kullanılan yem bitkileri ve soya üretimi adına orman arazileri tarım arazilerine dönüştürülmektedir). Örneğin sığır yetiştiriciliğinin iklim değişimi üzerindeki etkisi çok yüksek.
Bard College’dan Gidon Eshel’in çalış- masına göre tavuk ve domuz üretimine kıyasla sığır yetiştiriciliği 28 kat fazla arazi ve 11 kat fazla su tüketimine ihtiyaç duyuyor. Ayrıca beş kat da fazla sera gazı üretiyor. Vejetaryen diyetlerde bulunan gıdalar, patates, pirinç ve buğday gibi besinler ile kıyaslandığında sığır etinin sağlayacağı kalori başına 160 kat fazla araziye ihtiyaç duyuluyor ve 11 kat fazla sera gazı salınımı ortaya çıkıyor. Hayvancılık için feda edilen kaynaklar inanılmaz düzeyde. Kesim için bu kadar hayvan yetiştirmeye acilen son vermemiz gerekiyor. İklim değişiminin önüne geçmek için birçok küçük adım atabilirsiniz; işe bisikletle gidersiniz, elektrikli araçlar ile seyahat edersiniz, elektrik verimliliği yüksek ampüller kullanırsınız, suyu daha idareli kullanır, çevreye duyarlı şirketlerin ürünlerini kullanırsınız ama bu yaptıklarınızın hiçbirisi iklim değişimini durdurup geriye yürütmeye yetmiyor. Eğer gerçekten dişe dokunur bir katkıda bulunmak istiyorsanız tabağınızdaki yemeğe odaklanmanız gerekiyor. Albert Einstein’ın dediği gibi ‘’insanın kişisel sağlığı ve dünyada yaşamın devam edebilmesi için hiçbir şey insanlı- ğın vejetaryen bir diyete evrilmesinden daha etkili olmayacaktır.’’ Eğer vejetaryen yada vegan olamıyor yada olmak istemiyorsanız bile beslenmenizde etin miktarını düşürerek bir fark yaratabilirsiniz. Örneğin haftada et yemediğiniz sadece bir gün olacağına haftada sadece bir gün et yiyebilir ve porsiyonu da küçük tutabilirsiniz. Bizden önceki jenerasyonların yaptığı gibi sorunu öteleyebilecek durumda değiliz. Biz gerçek bir fark yaratmak için ekonomik kaynaklara ve kişisel tercihlere yeterince sahibiz ve bunu başarmak bizim sorumluluğumuzda.
Dünya üzerinde takribi 1,5 milyar sığır yetiştirildiği düşünülürse, günlük 170 milyar litre su ve 65 milyar kg yem tükettiklerini hesaplayabiliriz. Diğer taraftan 7.1 milyar insan günlük sadece 19.75 milyar litre su ve 10 milyar kg gıda tüketmekte. Daha basit bir ifadeyle açıklamamız gerekirse bir hamburgerdeki 150gr eti üretebilmek için 68,000 litre kadar su tüketmek gerekmekte.