MALTA’DA HAYVAN HAKLARI YASASINDA DÜZENLEME
Malta Meclisi, hayvanlara karşı kötü muamelede bulunanların yasal olarak cezalandırılmasına yönelik yasa düzenlemesine gitti. Bugüne kadar azami 1 yıl olan hapis cezası 3 yıla çıkarıldı. Daha önce ilk suçlar için 30.000 Euro olan ceza revize edilerek 55.000 Euro’ya, daha sonraki suçlar için de 80.000 Euro’ya çıkarıldı. Tasarı ayrıca Hayvan Refahı Direktörlüğü ve Hayvan Refahı Müdürlüğü’nün kurulmasını sağlarken, bu birimlerde çalışan görevlilerin yetkilerini güçlendirmeyi ve yetki sınırlarını belirliyor. Malta Meclisi, aynı zamanda hayvanların sirklerde kullanılmasını yasaklayan tasarıyı onayladı ve geçmiş yıllarda sıkça tartışılan ve artarak devam eden bu uygulamaya bir son verdi. “Hayvanların performans, sergi veya sirklerde çalıştırmak üzere eğitmesini ve kullanmasını” yasaklayan Malta, vahşi ve evcil hayvanlar arasında bir ayrım yapmıyor.
BULGARİSTAN, MEKSİKA VE HOLLANDA’DA SİRKLERDE YABANİ HAYVAN YASAĞI
Bulgaristan’da Yeni yıldan itibaren devreye giren kanuna göre sirklerde gösteri
amaçlı yabani hayvanların kullanılması yasaklandı. Aslan ve kaplan gibi yabani hayvanların eğitiminin doğalarına uygun olmadığı düşünüldüğü için başlatılan bu yasak, diğer –evcilleşmiş- sirk hayvanlarını kapsamıyor. Meksika ve Hollanda da sirklerde yabani hayvan kullanım yasağını 1 gün arayla açıkladılar. Ancak, 2008 yılından beri Hollanda’da beklenen bu düzenleme, şu anda sadece henüz kanun hükmünde değil. Bakanlık önerisiyle 2015 Eylül ayında hayata geçecek olan uygulama şimdilik geçici nitelikte. Uzun vadeye taşınarak yasalaşması bekleniyor. (Hollanda Ekonomi Bakanlığı’nın web sitesinden alınan verilere gore, 2012 yılında Hollanda’da 22 sirkte toplam 190 hayvan kullanıldı.)
İNGİLTERE SİRKLERDE YABANİ TÜRLERİ YASAKLADI
Uzun bir kampanya sonunda, İngiltere hükümeti, sirklerde vahşi hayvan kullanımını 1 Aralık 2015 tarihi itibariyle yasakladı. Politikacılar ve hayvan refahı grupları 2011 Haziran ayında başlayan baskıları konusunda hükümet, sirk işletmecilerinin olası yasal itirazları nedeniyle bugüne dek isteksiz davranmıştı. Şu anda İngiltere’deki sirklerde çalışan 20 tür lisanslı vahşi hayvan bulunuyor. Bunların arasında, develer, zebralar, yılanlar, filler, maymunlar, goriller, şempanzeler, aslan ve kaplanlar var. Taslağa gore, sirklerde kullanılması yasaklanan türler, normal şartlar altında İngiltere’de evcil olarak yaşamayan türleri kapsıyor. Hükümet lisans düzenlemeleri için yasa yürülüğe girene kadar koşullarını iyileştirmek üzere taslağı duyurdu. Born Free Vakfı, İngiliz Veteriner Derneği, Tutsak Hayvanlar ‘Koruma Derneği ve RSPCA yayınladıkları ortak bildiride, sirkler gibi gezici ortamlarda yabani hayvanların karmaşık ihtiyaçlarını giderilmesinin mümkün olmadığını söyleyerek hükümetin bu uygulamasını olumlu karşıladıklarını ve bir an evvel yasağın devereye girmesini beklediklerini belirttiler. Belçika, Yunanistan, Avusturya, Hollanda, Kıbrıs Rum Kesimi ve Malta gibi ülkeler ise Bulgaristan’dan önce kısıtlayıcı yasayı kabul eden ülkeler arasında yer alıyor. Yasayı öne sürenlerin diğer bir gerekçesi ise izleyici ve eğitimcinin hayati tehlikesi oluşturuyor olması. Hayvan dernekleri yeniliği sevinçle kabul ederken, sirk yöneticileri ayrımcılık gerekçesiyle konuyu yargıya taşımaya hazırlanıyor.
TAYLAND’DA HAYVAN HAKLARI ALANINDA DÖNÜM NOKTASI
20 uzun yıl boyunca, Tayland Hayvanlara Kötü Muamelenin Önlenmesi Topluluğu [ThaiSociety for the Prevention of Cruelty to Animals (TSPCA)] hayvan hakları ve refahı için amansız bir yokuşta, çoğunlukla tek başına savaş verdi. Sonunda TSPCA’nin bu ruhu, yoğun çalışması ve sabrı meyvelerini vermeye başladı. Geçtiğimiz aylarda hayvanlara kötü muamele yasa tasarısı, Ulusal Yasama Meclisi tarafından 188 lehte, 1 aleyhte ve 4 çekimser oyla kabul edildi. Ve Tayland’da ilk kez hayvan hakları yasal olarak kabul görerek, kanun tarafından koruma altına alınmış oldu. Tayland hayvan refahı alanında genelde kötü bir üne sahip. Bugüne kadar, bir hayvana kötü muamele/eziyet edene en fazla 1 ay hapis cezası ve/veya 1 000 Bt para cezası öngören ceza kanunundaki bir hüküm dışında, konuyu direkt ele alan yasal bir mevzuat yoktu. Varolan bu hükmün de uygulandığına dair hemen hemen hiç bir kanıt bulunmuyor ve “kötü muamele”nin neyi teşkil ettiği açıkça tanımlanmıyordu. Kabul edilen yasa taslağı, hayvanların ihmali veya yetersiz bakımı ve hayvanlara eziyet konularında Tayland’daki ilk ceza kanunudur.Bu kanun, kötü muameleyi uluslararası standartlara göre tanımlamaktadır. Bu tanımlamaya göre kötü muamele; “Bir hayvanın acı çekmesine, sakatlanmasına veya ölümüne sebep olan herhangi bir harekette bulunma veya tüm bunların önlenmesini sağlayacak hareketin eksikliğidir.” Yasa, hayvan haklarını çiğneyenlere 1 yıl hapis cezası ve/veya 20 000 Bt’ye kadar para cezası öngören ağır yaptırımlar uygulamayı hedeflemektedir. Bu kanunla aynı zamanda, hayvan istismarını önleyecek ve hayvan refahını tesvik edecek ve çeşitli birimlerden oluşan resmi bir komitenin kurulması da öngörülmektedir. Kanunda, çiftlik hayvanlarını ve insan sağlığına tehdit oluşturan hasta hayvanları kapsayan muafiyet hükümleri bulunmaktadır. Hayvan hakları avukatları için, bu kanun doğru yönde atılan ilk adım, ancak çalışmalar devam edecek.
HİNDİSTAN HAYVANLAR ÜZERİNDE TEST EDİLEN GÜZELLİK ÜRÜNLERİNİN İTHALATINI YASAKLADI
Uluslararası Hayvanları Koruma Derneği Hindistan şubesinin (HSI) “Zulme Ortak Olma” kampanyası, Hindistan’ın bu kararı neticesinde hayvanlar adına tarihi bir zaferi kutluyor. Hindistan, Güney Asya’da hayvanlar üzerinde test edilmeyen kozmetik ürünlerin kullanıldığı ilk ülke olma ayrıcalığını kazanmıştı. Hindistan laboratuarlarında hayvanlar üzerinde test yapılmasıyla ilgili ulusal yasağın uygulamaya geçmesi henüz birkaç ay olmuşken, ardından yürürlüğe giren ithalat yasağı sayesinde, ülke Güney Asya bölgesinin ilk zulümsüz kozmetik alanı haline geldi Yasak, 135-B Hükmü çerçevesinde, 2014 -İlaçlar ve Kozmetikler (Beşinci Değişiklik) Hükmünün başlama tarihinden sonra, hayvanlar üzerinde test edilmiş hiçbir kozmetik ürünün ülkeye girişinin kabul edilmeyeceği ifadesiyle 13 Kasım 2014 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş oldu. Resmi yasak yakın zamanda yürürlüğe girmişse de, işyerlerine, çalışmalarını karara göre düzenlemeleri için bir ay süre verilmişti. An itibarıyla, ülkeye ithal edilen tüm ürünlerin hayvan testinden geçmemiş olması zorunlu. Hindistan’ın bu son yasak kararı, kozmetik ürün testlerinde hayvanların kullanılmasına karşı ülke politikasını daha da somutlaştırmış ve dünya genelindeki hayvan hakları aktivistleri açısından da önemli bir kazanım olmuştur. HSI/Hindistan’ın Zulme Ortak Olmayın kampanyası; FIAPO, Blue Cross of India ve People for Animals gibi kuruluşlar ile Maneka Gandhi, L.K. Advani, Dr. Murli Manohar Joshi ve Supriya Sule gibi 30’u aşkın meclis üyesinin değerli katkılarıyla gerçekleştirildi. Kozmetik ürün deneylerinde hayvanların kullanılmasına ve bu ürünlerin ithalatına yönelik Hindistan’da yürürlüğe giren yasağın başarısı göz önüne alındığında, ABD gibi ülkelerin de Hindistan ile aynı yolu izlemesini temenni ediyoruz. Önümüzde başarmamız gereken zor bir görev var ve şimdi bunu gerçekleştirme zamanı!
YENİ ZELANDA’DA KOZMETİKTE HAYVAN DENEYLERİ YASAKLANDI
Yeni Zelanda milletvekilleri ülkede kozmetik ürünler için hayvanlar üzerinde
test yasağı çalışmalarına oybirliğiyle karar verdi. Hükümet, hayvan hakları grupları ve muhalefetten gelen baskılara yenik düştü. Yeşiller Partisi ve hayvan hakları savunucuları kobay ve tavşanlar üzerinde kozmetik deneylerin suç kapsamına alınmasına yönelik bir yıllık kulis çalışması ve müzakerelerin sonunda yasayı yürürlüğe koyuyor. Sanayi Bakanı Nathan Guy, Hayvan Refahı mevzuatına ilgili değişiklikleri ekledi. Parlamentonun tasarı üzerindeki tartışmaya devam etmesi bekleniyor. İstatistiklere göre Yeni Zelanda’da satılan kozmetik ürünlerin yaklaşık yüzde 90’ı yurt dışından geliyor. Hayvan hakları grupları, hayvan testi yapılmış ithal ürünlere de kampanya başlattı.
GÜNEY KORE’DEN KOZMETİKTE HAYVAN TESTİ YASAĞI
Güney Kore Gıda ve Tarım Bakanlığı, kozmetik ürünlerde hayvan deneylerini yasaklama planları doğrultusunda bir yasa taslağı hazırladığını açıkladı. Cruelty-Free International, kozmetik testlerde hayvanların kullanımını aşamalı olarak kaldırılması yönünde son iki yıldır Güney Kore hükümeti ile yorulmaksızın plan üzerinde çalışıyor. Tüm hayvan testlerinin sona ermesi ise, Avrupa Birliği’nin bu alanda aşamalı olarak sürdürdüğü politika doğrultusunda adım adım yürüyecek. Avrupa Birliği tarafından, hayvanlar üzerinde tamamlanmış kozmetik ürünlerin test edilmesi 2004’te yasaklandı, bunu 2008 yılında kozmetik bileşenleri test yasağı takip etti. Ve daha sonra 2013 yılında hayvanlar üzerinde kozmetik ve bileşenlerinin test edilmesi ve pazarlanması da dahil tam bir yasak getirildi. Güney Kore hükümeti tarafından hazırlanan “Hayvan Refahı için Beş Yıllık Plan” taslağı, AB’deki aşamaları izleyerek öncelikli olarak tamamlanmış kozmetik ürünlerin hayvanların üzerinde test yasağı ile başlıyor. Bu önemli adım, ülkedeki tüm acımasız test yöntemlerini kaldırmak bakımından ilk olma özelliği taşıyor ve tüm test hayvanları için uzun vadede anlamlı bir güvence içeriyor. Eğer her şey yolunda giderse, Güney Kore de, Hindistan, Brezilya ve Çin gibi Avrupa Birliği dışında hayvanlar üzerinde kozmetik test yasağı getiren ülkeler kervanına katılmış olacak. Güney Kore’de hali hazırda hayvan testlerine alternatif9 alternatif yöntem kabul edilmiş durumda ve ikisi üzerinde ise henüz çalışılıyor. Alternatiflerin hepsi tamamlandığında, Gıda ve İlaç Güvenliği Bakanlığı, kozmetik ürünlerde, hayvan kullanılmadan uygulanabilecek test yöntemleri konusunda resmi kurallar rehberi yayınlayacak. Bu gelişme, hayvanları kozmetik testlerde kullanan birçok ülke için örnek niteliği taşıyor.
**KOZMETİK TEST YASAKLARI HAKKINDA GENEL DEĞERLENDİRME**
Kozmetik deneylerde hayvanların kullanılması epey tartışılan bir konu ve dünya genelinde hayvanların haksız acılar çekmesine neden oluyor. ABD’de kozmetik deneyler, böyle bir gereksinim olmamasına rağmen hayvanlar üzerinde hala test edilmektedir. Kozmetiklerde kullanılan maddelerin çoğunun insan kullanımı için güvenli olduğu uzun zaman önce ispatlanmış olup, belirli bir kimyasala bir hayvanın verdiği fizyolojik tepkinin ölçülmesi, insanlarda da aynı tepkinin gerçekleşeceğini garanti etmemektedir. Dolayısıyla tüm dünya ülkelerinin bu gerçek karşısında alternatif yöntemleri uygulamaya yönelmesi, tutarlı, sürdürülebilir ve etik bir davranış olacaktır. Türkiye’de kozmetik ürünlerin hayvanlar üzerinde test edilmesi yönünde hazırlanan yasa taslağı, deneylerin AB mevzuatına uygun hale getirilmesini öngörüyor. Taslak henüz yasalaşmış değil. TVD’nin bu konuda yürüttüğü imza kampanyası halen change.org üzerinde devam etmektedir.
Kaynaklar: thehindu.com,onegreenplanet,independe nt,nationalmultimedia,bbc,auibtimes,
Çok faydalı bilgiler paylaşıyorsun teşekkürler