Balıklar Düşündüğünüzden Daha Zeki !

0
4500

Balıklar genel olarak çok düşük zekalı varlıklar olarak değerlendirilirler. Halbuki Sidney’deki Macquire Üniversitesi’nden Culum Brown’ın yeni çalışması bazı balık türlerinin daha önce inanılanın aksine çok daha yüksek bir algı kapasitesine sahip olduklarını iddia ediyor. Eğer bu çalışmanın sonuçları doğru ise ve balıklar düşünülenden çok daha yüksek bir bilince sahipseler, bunun hem balıkçılık hem de laboratuvar balık yetiştiriciliği sektörlerinde önemli etkileri olması kaçınılmaz. Brown çalışmasında balıkların zeka ve algılama yeteneklerini incelemiş ve bu çalışmayı Animal Cognition(Hayvan Zekası) adlı bilimsel dergide yayınlamış. Dünya üzerinde yaşayan tahmini 62,000 tür omurgalının yarısını balıklar oluş- turuyor. Ayrıca balıklar kemirgenlerden sonra laboratuvarlarda deneyler için kullanılan ikinci büyük türdür. Balıklar yüzlerce farklı türüne ve önemli özelliklerine rağmen diğer omurgalılar kadar önemsenmiyorlar, özellikle memelilerle kıyaslandıklarında. Bunun başlıca nedeni, genel kabul görmüş tez olan balıkların acı hissetmedikleri ve çevrelerindeki dünyanın farkında olmadıkları görüşünden ileri geliyor. Brown’ın çalışmasına göre öyle balık türleri var ki, bazı özellikleriyle insanlarla dahi kıyaslanabilecek düzeyde. Brown’a göre ‘’her ne kadar bilim adamları insan harici hiçbir canlı türü için kesin olarak bilinç ve zeka düzeyleri hakkında kesin bir yargıya varamasalar da yapılması gereken balıkları da diğer omurgalılardan daha farklı değerlendirmememiz.’’ Ayrıca Brown’a göre balıkları da diğer omurgalıları dahil ettiğimiz ‘’etik çemberimize’’ almamız ve onları korumak için çaba harcamamız gerekiyor. Brown’un çalışmasındaki bazı belli başlı bulgular şöyle: – Serebral Laterizasyon; yani belirli fonksiyonlar için beynin bir yarım küresinin kullanılması ve bu sayede eş zamanlı olarak farklı görevlerin yerine getirilebilmesinin, sadece insanlara özgü bir olgu olduğu düşünülürken, bunun balıklar da dahil başka organizmalarda da görüldü- ğü saptandı. Brown’a göre bu, balıkların eş zamanlı kompleks görevleri yerine getirmelerini sağlıyor. – Balıklar çevrelerindeki ipuçlarını takip ederek objelerin daha önceki konumları- nı bulabiliyorlar. – Japon balıklarının 3 saniyelik bir hafı- zaya sahip oldukları iddiası uzun zaman önce çürütülmüştü. Buna ilave olarak balıkların mükemmel uzun dönemli hafızaları olduğu kanıtlandı. – Grup halinde yüzen balıkların bir topluluk oluşturdukları, bazı alışkanlıklarını diğer balıklara geçirilebildikleri kanıtlandı. Bu aynı zamanda balıkların öğrenme kabiliyetlerini de gösteriyor. Ayrıca bazı balık türlerinin grup içerisinde işbirliği ve anlaşma içine girdikleri görüldü. – Alet kullanımı, zekanın kuvvetli bir göstergesi olarak değerlendirilir. Bazı balık türlerini de bu listeye dahil etmemiz gerektiği anlaşılıyor. Örneğin, bazı sazan türlerinin sırtına bir uzantı takıldı. Sonra balığa sırtındaki uzantıyı özel tasarlanmış ve içinde yem olan cihazın üzerindeki teli çekmesi gösterildi. Balık cihazı sırtındaki uzantıyı kullanarak nasıl çalıştırabileceğini ve nasıl yem alabileceğini öğrendi. Brown ayrıca balıkların acı çektiklerini söylüyor. Brown’a göre balıklar gibi çevresini kavrayan ve kompleks davranışları olan bir canlının, acı hissetme kabiliyeti olmadan hayatta kalabilmeleri mümkün değil. Buna rağmen 2013 yılında yayınlanan bir makale, balıkların neocortekslerinin olmaması nedeniyle acıyı insanlardan daha farklı hissettiklerini iddia ediyor. Ayrıca birçok balık türü insanda acı hissetmesini sağlayan bazı sinir liflerine sahip değil. Diğer yandan makale balıkların hisleri hakkında kendi hislerimiz ile kıyaslama yaparak bir yargıya ulaşmanın yanlış olacağını söylüyor. Makalede balıkların acı çekmediği söylenmiyor ve aksine balık hissiyatı hakkında daha bilmediğimiz birçok şey olduğu ifade ediliyor. Umarız ileride yapılacak araştırmalarla hayvanların hisleri ve algı kapasiteleri hakkında daha fazla bilgiye sahip oluruz.

Balıklarla ilgili farklı araştırma sonuçları:

vega-2-187İspanya Sevilla Üniversitesi bilim insanları ( Salas, 2006 ), uyguladıkları birden farklı duyarlı yöntem ve karmaşık tekniklerle yaptıkları deneylerde, balıkların ön beyninin tıpkı memelilerde olduğu gibi duygusallık, bilinçli düşünme, öğ- renme ve sosyal davranışları yönettiğini ortaya koymuştur. İsrail Teknoloji Enstitüsü Araştırmacıları tarafından yalnızca genç bir balığa, beslenme zamanıyla ilişkilendirilmek üzere hoparlörden bir ses verildi. Balığa her defasında aynı ses verilerek eğitildi ve yemeğe yönelmesi sağlandı. Eğitimden bir ay sonra, balıklar denize salındı. Aradan geçen uyarısız dört beş ay sonunda, yani balıklar yetişkinliğe ulaştıktan sonra, aynı ses balıklara tekrar dinletildi ve eğitimli balığın duyduğu sese karşı aynı tepkiyi gösterdiği , yemeğe yöneldiği görüldü. İskoçya’da St Andrews Üniversitesi’nden bilim insanları, balıkların en az sıçanlar olarak zeki olduğunu ortaya koydu. Araş- tırmacı Dr Mike Webster; “Birçok insan bir akvaryum balığının üç saniyelik bir belleğe sahip olduğunu düşünür. Ancak bu böyle değil.” diyor ve ekliyor “Şu anda, balıkların, kuşlar ya da birçok memeliye göre daha aptal olmadığına ve çoğu durumda onlar kadar zeki olduklarına dair elimizde birçok kanıt var. Birçok balığın; örneğin – Dikenli balık ve lepistes gibi – sıçan ya da farelerle aynı düşünsel yetenekleri var. Onlar çevresindeki diğer balıkları tanıyabilir, rakiplerini hatırlayabilir ya da labirent içerisinde kendi yolunu bulabilirler.’ Norveçli bilim insanları ise( Nordgreen 2007 ), anestezi altında somon balıkları- na elektrik şoku vererek, telencephalon santral sinir sisteminde acı uyarımı yaratmayı başarmışlardır.

http://www.fishpain.com/fish-and-pain-brainstructures.htm

http://www.dailymail.co.uk/sciencetech/ article-1106884/Three-second-memory-mythFish-remember-months.html

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here